Genel Başkanımız Metin Memiş, Halep’te bir insanlık trajedisi yaşandığını, inanılması zor olarak görülen acıların, ölümlerin burada yaşandığını söyledi. Halep’e kayıtsız kalamayacağımızı söyleyen Memiş, “Şehir zaten öldü. Ancak, gelin insanlık ölmesin. Orada yaşanan acılara seyirci kalmayalım. Gelin hep birlikte yaraları saralım, Halepli Müslümanlara el uzatalım.” dedi.
Teşkilat Eğitim Programlarımızın 3.sü Genel Başkanımız Memiş’in konuşması ile başladı. Genel Başkanımız konuşmasında Halep’te yaşanan katliamlara değindi, Memur-Sen. Sağlık-Sen ve sivil toplum kuruluşlarıyla düzenlenen yardım kampanyaları hakkında bilgi verdi.
İNANILMAZ DEDİKLERİMİZ HALEP’TE YAŞANIYOR
“Halep’te gördüklerimize, duyduklarımıza inanabilmek mümkün değil. Sokakların insan cesetleriyle dolu olduğu bir gerçek. Kadınların esir alınıp işkence gördüğü, tecavüze uğradığı, katledildiği bir gerçek. Parçalanmış minicik cesetlere sarılan babaların feryatları gerçek. Evet, çocukların gerçekleri, anestezi imkanı olmadan bedenlerine dikiş atılırken sarıldıkları Kur’an ayetleri. Halepli Müslümanların tek gerçekleri; Allah.” şeklinde konuştu.
Halep’te yaşanan insanlık trajedisin çocukların dili ve gözünden de dünya gündemine taşındığını ifade eden Genel Başkanımız, bu acılara dayanmanın ve bu çığlığa kulak tıkamanın mümkün olmadığını ifade etti. Memiş, bu çocukların Abdulmuttalib’i, Ebu Talib’i olmak gerektiğini, kayıtsız kalınmasının gözüne perde inerek gerçekleri göremeyen Ebu Cehil’leşmekten farklı olmayacağını ifade etti.
Başta Sağlık-Sen ve Memur-Sen ailesi olmak üzere milletimizin Halep’te yaşanan acıyı sonuna kadar hissettiğini söyleyen Memiş, “Halep’e kayıtsız kalamayız. Evet; Şehir zaten öldü. Ancak, insanlık ölmesin. Orada yaşanan acılara seyirci kalmayalım. Hep birlikte yaraları saralım, Halepli Müslümanlar’a el uzatalım.” dedi.
HALEP İÇİN SEFERBER OLDUK
Geçen hafta Memur-Sen olarak Halep için 5 aşamalı bir eylem planını başlattığımızı belirten Memiş, bunun birinci aşamasının yardım çağrısında bulunmak ve İHH, Kızılay, Cansuyu ve Deniz Feneri aracılığı ile 20 tırlık un için çalışma yapmak olduğunu ifade etti. İkinci aşamada, tüm illerde Halep’te hayatını kaybeden kardeşlerimiz için gıyabi cenaze namazı kılındığını ve basın açıklaması ile yaşanan katliamı kınadığımızı belirten Memiş, üçüncü aşama olarak da 10 Aralık İnsan Hakları Günü’nde İstanbul'da Tünel'den Galatasaray Lisesi'ne kadar yürüyüş ve basın açıklaması yapıldığını kaydetti.
Dördüncü aşama olarak, Uluslararası Kuruluşlara ve irtibatlı olduğumuz tüm emek örgütlerine 'Duyarlılığa Çağrı Mektubu' gönderileceğini belirten Memiş, son aşamada Cumartesi günü, Hatay’dan hareket edecek yardım tırları ve araçlarımızla 'Halep'e Yol Açın' konvoyuna katılıp Halep'e doğru yola çıkılacağını dile getirdi.
YARDIMLAR KATLANARAK ARTACAK
Yardımların, başta teşkilatımız olmak üzere, milletimiz sayesinde katlanarak artacağına olan inancını belirten Memiş, “İnşallah hep birlikte yardımları katlayacağız. O çığlıklara daha çok cevap vereceğiz. Kalıcı bir ateşkes sağlanmalı. Aktif dış politikayla Halep’in üzerine inen bombalar durdurmanın zamanı. ‘Neredesiniz’ diyen Suriyeli kadınlara Alanya’dan ‘buradayız’ diyoruz. ‘Nerede kaldınız’ diyen Suriyelere ‘Bizi affedin, söz veriyoruz, daha çok yanınızda olacağız’ diyoruz. ‘Ne zaman geleceksiniz’ diyen Halepliler’e ‘kurtuluş yakındır, barış yakındır’ diyoruz. Antalya’dan haykırıyoruz. Zafer inananlarındır. Zafer mazlumlarındır. Zafer iyilerindir.” şeklinde konuştu.
TEŞKİLATIMIZ 15 TEMMUZ’DA DESTAN YAZDI
Konuşmasında güncel konulara yönelik değerlendirmelerde bulunan Genel Başkanımız ayrıca sendikamızın çalışmaları hakkında da bilgi verdi. Teşkilatımızın 15 Temmuz’da darbeye karşı çıkarak bir destan yazdığını belirten Memiş, İstanbul’da gerçekleştirilen bombalı saldırıda hayatını kaybeden emniyet mensubu ve vatandaşlarımıza rahmet diledi. Bu darbe girişimi ve terör saldırılarının amacının Türkiye’yi iç savaşa sürüklemek, bölmek, parçalamak ve yok etmek olduğunu söyleyen Memiş, “Nefretleri o kadar büyük ki yüzyıllardır ecdadımızdan kalan kinlerini, Selçuklu’dan Osmanlı’dan kalan kinlerini asla unutmuyorlar. Şimdiye kadar egemenliğini kafire teslim etmemiş, yalnızca Allah’a secde etmiş bu aziz millete diz çöktürmek istiyorlar. Hürriyetimizi elimizden almak, bizi kendilerine itaat ettirmek istiyorlar. İşte bunların Türkiye’deki maşaları, uşakları, ajanları, köleleri, itleri, haysiyetsizleri de kahpece pusular kurarak bizleri korkutmaya çalışıyorlar. Başaramayacaksınız, bölemeyeceksiniz. bayrağımızı indiremeyeceksiniz, vatanımızı parçalayamayacaksınız, devletimizi yıkamayacak, ezanlarımızı susturamayacak, ülkemize diz çöktüremeyeceksiniz. Sizden asla korkmadık, korkmuyoruz, korkmayacağız” şeklinde konuştu.
YETKİDE 8. YILI YAŞIYORUZ
Sağlık Sen olarak, sağlık ve sosyal hizmet çalışanlarını temsilde 8. yetki dönemini yaşadığımızı söyleyen Memiş, “Bu başarımızı eylemselliğimize ve değişime açık oluşumuza, çözüm odaklı sendikacılık yapmamıza, demokratik katılım mekanizmalarını işletmemize, şeffaf yönetim anlayışımıza ve akademik çalışmalarımıza borçluyuz. Toplu sözleşme düzenini kamu görevlilerine kazandıran, kılık kıyafet yasaklarının tarihe karışmasının yolunu açan, ortak akılla darbelere meydan okuyan, mazlum dünyanın sivil sesi olan Konfederasyonumuz Memur-Sen’in önderliğinde hep birlikte tarih yazıyoruz. Teşkilatlarımızla kenetlenerek bu başarıyı yakaladık, teşkilatlarımızın alın teriyle bu başarıyı sürdürüyoruz, sürdürmeye de devam edeceğiz.” dedi.
Teşkilatlarımızla kar-kış demeden buluşmalarımıza devam edeceğimizi söyleyen Memiş, emeğimizin ve irademizin sesini her zaman alanlarda haykırdığımızı, bu kararlılığımızı asla kaybetmeyeceğimizi ve değerlerimize sahip çıkacağımızı kaydetti.
İNSANA YAPILAN YATIRIM, GELECEĞE YAPILAN YATIRIMDIR
Sağlık-sen olarak insana yatırım yaptığımızı, insana yapılan yatırımın da geleceğe yapılan yatırım olduğunu ve boşa gitmeyeceğini ifade eden Memiş, “Teşkilat eğitimleri de insana yapılan yatırımdır, sendikacılığın geleceğine yapılan yatırımdır. Güçlenmeye ve büyümeye yapılan yatırımdır. 235bin üyenin nasıl kazanıldığını, ne anlam ifade ettiğini iyi biliyoruz.
Bu üye sayısı; sendikacılıkta ilkleri yapmanın, sağlık ve sosyal politika alanında büyük projelerin altına imza atmanın karşılığıdır. İnancımız, azmimiz, heyecanımız bizi daha güçlü kılıyor. Bugünkü başarımız, sendikacılıkta ezberleri bozmanın ödülüdür. Akademik sendikacılık alanında ürettiğimiz akademik bilgilerin bereketidir. Bilginin gücüne inanmanın, sağlık okuryazarlığı araştırmalarında Türkiye’de tek olmanın meyvesidir.” dedi.
3. Teşkilat Eğitim Programımıza Çanakkale, Edirne, Eskişehir, Gaziantep, Gaziantep Üniversite, Gümüşhane, Hakkari, Hatay, Iğdır, İzmir 1 No’lu, İzmir 2 No’lu ve İzmir Üniversite Şube yönetim kurullarımız ve temsilcilerimiz katılıyor.